Türkiye’deki Elektrikli Arac Sayısı Sessiz Devrimi Yaşıyor: 2011’den 2025 Haziran’a Büyük Sıçrama

Türkiye, otomotiv tarihine adını yazdıracak sessiz ama güçlü bir dönüşüm sürecinden geçiyor. 2011 yılında trafiğe kayıtlı yalnızca 24 elektrikli otomobil bulunurken, aradan geçen 14 yılda bu sayı 231 bini aşarak dikkat çekici bir ivme kazandı. Bu artış, hem yerli üretim atılımlarının hem de çevreci ulaşım tercihinin giderek yaygınlaştığını ortaya koyuyor.

İlk yıllarda oldukça sınırlı olan elektrikli araç sayısı, 2018’de 952’ye ulaştığında sektörde geleceğe dair ilk güçlü sinyaller alınmıştı. 2020’ye gelindiğinde sayı yaklaşık 2.800’e yükseldi. Ancak asıl büyük sıçrama, 2022 sonrası yaşandı. 2022 yılı sonunda 14 bin 552 elektrikli araç trafiğe kayıtlıyken, 2023 sonunda bu sayı 80 binin üzerine çıktı. 2024 sonu itibarıyla ise Türkiye yollarındaki elektrikli otomobil sayısı tam 183.776’ya ulaştı.

2025 yılının ilk aylarında büyüme devam etti. Nisan ayı verilerine göre trafiğe kayıtlı elektrikli arac sayısı 231.474 olarak açıklandı. Henüz Haziran ayı resmi verileri açıklanmasa da, bu artış hızına bakıldığında elektrikli otomobil sayısının 240 bin bandına yaklaşması bekleniyor. Bu tahmin, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun 2025 yılı için öngördüğü orta senaryoyla da örtüşüyor.

Elektrikli araç sayısındaki bu hızlı artışın arkasında birçok faktör bulunuyor. Yerli otomobil markası Togg’un piyasaya çıkması, şarj altyapısının hızla yaygınlaşması ve ithal modellere yönelik ilginin artması, Türkiye’deki elektrikli araç pazarını genişletti. Ayrıca, karbon emisyonunun azaltılması ve fosil yakıtlara olan bağımlılığın sona erdirilmesi yönünde hem bireysel hem de kamusal farkındalığın artması, bu dönüşümü destekleyen önemli unsurlar arasında yer aldı.

2011’de neredeyse yok sayılacak kadar az olan elektrikli araçlar, bugün artık Türkiye’nin dört bir yanındaki yollarda kendini göstermeye başladı. Bu büyümenin önümüzdeki yıllarda da katlanarak sürmesi ve elektrikli araba sayısının birkaç yıl içinde milyonlara ulaşması bekleniyor. Otomotiv sektörü, sadece araç üretiminde değil, enerji, altyapı ve teknoloji alanlarında da Türkiye’ye yeni bir gelecek vadediyor.

Bu gelişmeler, Türkiye’nin sadece kullanıcı olarak değil, üretici ve ihracatçı kimliğiyle de elektrikli mobilite alanında söz sahibi ülkelerden biri olma yolunda emin adımlarla ilerlediğini gösteriyor.