Elektrikli Araçlara ÖTV Zammı Tepki Çekti
Elektrikli Araçlara ÖTV Zammı Tepki Çekti: Tüketici ‘Yeşil Geçiş’te Yalnız mı Bırakılıyor?
Elektrikli araçlarda Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranlarının artırılması, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. 24 Temmuz 2025 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanan düzenleme ile elektrikli otomobillerde uygulanan en düşük vergi oranı %10’dan %25’e çıkarıldı. Bununla birlikte bazı modellerde ÖTV oranları %75’e kadar yükseltildi. Kararın hemen ardından araç fiyatlarında ciddi artışlar yaşanırken, sosyal medya ve tüketici platformlarında tepkiler çığ gibi büyüyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı, düzenlemenin gerekçesini “cari açığın azaltılması” olarak açıklasa da tüketiciler bu kararı adaletsiz buluyor. Özellikle yerli üretim Togg’un %10’luk vergi diliminden %25’lik dilime geçmesi, birçok kullanıcının araç sahibi olma hayalini suya düşürdü. Bu durumun hem elektrikli araçlara olan talebi zayıflatacağı hem de ikinci el piyasasında yeni fiyat dalgalanmalarına yol açacağı öngörülüyor.
Sosyal medyada binlerce kişi karar sonrası isyan bayrağını açtı. Kullanıcılar “Yatlara vergi yok ama biz yerli araba alırken cezalandırılıyoruz”, “Yeşil dönüşüm lafta kaldı” gibi yorumlarla tepkilerini dile getirirken, uzmanlar da bu artışın özellikle orta sınıfı vurduğunu vurguluyor. Ekonomist Emre Şirin, “Cari açık bahanesiyle yapılan bu zamlar, alt ve orta gelir grubunu daha da zorluyor. Havuzun altı delik, doldurdukça boşalıyor.” sözleriyle düzenlemeyi sert bir dille eleştirdi.
Düzenlemenin dikkat çeken bir diğer yönü ise bazı plug-in hibrit araçların daha avantajlı bir konuma geçmesi. Elektrikli araçlar için vergi oranları artarken, hibritlerde vergi matrahı genişletildi. Bu durum da “Togg’a darbe, BYD’ye kıyak” yorumlarını beraberinde getirdi. Uzmanlar, Türkiye’nin elektrikli araç geçiş sürecinde bu tür ani vergi artışlarının, hem yerli üretimi hem de çevreci dönüşümü baltalayabileceğini belirtiyor.
Sonuç olarak, çevre dostu araçların teşvik edilmesi beklenirken artan ÖTV yükü, elektrikli araç almayı düşünenleri hayal kırıklığına uğrattı. Tüketiciler daha fazla destek beklerken, alınan bu kararın elektrikli mobiliteye olan güveni sarsabileceği ve Türkiye’nin sürdürülebilir ulaşım hedeflerini sekteye uğratabileceği dile getiriliyor.